Eski zamanlarda pek yoksul bir çocuk, günlerce süren açlığa dayanamayıp, en sonunda bir ekmek çalar fırıncının tezgahından.Fırıncı ekmeğini çalan çocuğu yakalar ve döve döve pazarın orta yerine getirir. O devirde hırsızlık ağır bir suçtur. Ve idama kadar da yolu vardır. Çünkü bir defa göz yumulursa ardı arkası kesilmeyeceği düşünülmektedir halk tarafından. Olay büyür ve herkes,
“İdam… İdam.. -” diye bağırmaya başlar çocuğun başında. İş artık kadıya gidecektir.Çocuğun tek bir çıkış yolu bile yoktur.
Gözü dönmüş kalabalığın arasından o an insaflı bir ihtiyar çıkar ve tutar çocuğun elini. Kulağına eğilip.
-“Korkma. Bana güven. İdam edilmeyeceksin. -” diye fısıldar. Bu emin konuşmasına korkudan tir tir titreyen çocuk inanmamıştır.Suçu apaçık ortadadır çünkü.
Yaşlı adam kalabalığın orta yerine gider sonra. Ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başlar.
-“İçinizde bir suçlu daha var kadı efendiye götürülecek.Üstelik suçu açık seçik ortada. Delilleri de var. İki defa rahatsız etmeyelim kadı efendiyi. Bu gariban çocuk bu gece benim misafirim olsun. Kapıyı kilitleri hiçbiryere kaçamaz. Yarın pazar yerine gelin.Bende çocuğu kokundan tutar getiririm. Bana da güvenirsiniz bilirim. O suçlu kişiyi yarın açıklayacağım. Bu çocukla birlikte gideceğiz kadı efendiye. İkisi birlikte çıkar idam sehbasına-“deyince bir uğultu yükselir kalabalıktan. Ama yaşlı adamı tanıdıkları ve güvendikleri için ses etmezler…Ve kalabalık dağılır homurdanarak.
O akşam yaşlı adam gariban çocuğu evine götürür. Bir güzel yedirir. Rahat ettirir ama çocuk birtürlü inanmaz ihtiyar adama. Sabaha kadar ağlar durur öleceği için.Fırıncı herşeyi görmüştür. Ve kurtluş ümidi yoktur…
Ertesi gün yaşlı adam ve fakir çocuk birlikte pazar yerine gelirler. Birde ne görsünler?Bir önceki gün,
-“İdam.. İdam” diye bağıran gözü dönmüş insanlardan biri dahi yoktur pazar yerinde.Fırıncı bile… Gözlerinden yaş eksilmeyen gariban çocuk, başını sallayıp gülümseyen adama bakar.
-“Nasıl olur emmi?Dün hepsi azılı canavar gibi idam, idam diye bağırıyordu eni darağacında sallandırmak için can atıyorlardı. Şimdi nasıl oldu da gelmemişler? -” deyince yaşlı adam omzunu tutar çocuğun ve şöyle cevap verir:
-“İdam edilecek ikinci kişiyi, yani kimin suçu olduğunu bile söylememiştim halbuki evlat. Ama insanlar yüreklerinde tuttukları onca suçları, günahları varken, başkasını idam etmeye bayılırlar. Çünkü bu kolay gelir onlara. Belli hepsi suçları açığa çıkacak diye korkmuş. O yüzden gelmemişler… İdam sırası kendilerine geldi sanıp , belli ki şehri bile terketmişler… -“
Yazar: Suat Özge
Sosyal Medyada Yazarı Takip Edin : Instagram – Youtube – Facebook
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...