Herkes şehirli olmak istedi. Sabah horozlar öttüğünde kalkıp ekmek hamuru yoğurmak, ekmek pişirmek zor geldi. Benim neyim eksik şehirli kadından, bir eli yağda bir eli balda dediler, göçtüler..
Köyünde şurdan bir bakınca, çayır çimen gören gözler, apartmanlarda gecekondularda buhrana uğradılar.. Kendi toprağını ekmek biçmek zor gelirken, onun bunun evini temizlemeye gittiler, çoluk çocuk şehir yerinde perişan oldular…
Köyde en azından bir damı bir arazisi vardı, onu da satıp savurunca, köye dönmeye ne parası pulu ne de yüzü kaldı çoğunun… Olan yine çocuklara oldu, ne şeherli ne köylü…
“Önceliklerimiz” belirler geleceğimizi… Kendi elleriyle dürdüler defterlerini…
Demem o ki, imkâni olan, cesareti olan dönsün köyüne.. Merak etmeyin, ne köyünüzün çeşmesi, ne de toprak ayıplamaz sizi… İnsanlar mı? Ağızlar torba değil ki, büzüle..
Patronlarınıza hizmet ettiğiniz kadar toprağa emek verseydiniz, şimdi paşalar gibi, gül gibi geçinip giderdiniz…
Belki köyde beliniz bükülür, ama kimseye boyun eğmezsiniz…
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...