Bir zamanlar güzelliği dillere destan kızının şimdi ruh gibi olan haline bakıp bakıp gözyaşı döken annesinin içi parçalanıyordu adeta.Kızı Feride’nin ilk evliliğinde yaşadığı olumsuzluk annesinide fazlasıyla etkilemişti… Eski damadının sırf kızını kıskandığı için yaptığı onca işkence bunalıma sokmuştu genç kadını.-“Onu daha fazla sahiplrnmek ve kendime bağlamak istiyorum-” sözünün arkasına sığınıp yaptığı her kötülük bir yara bırakmıştı Feride’de. Kendine daha fazla bağlamak uğruna eşini her kırışında,içten içe öyle sessizleşmiştiki.Ayrıldıkları altı yıl olduğu halde yaşamış okduğu evkiliğin olumsuz etkilerini hala üzerinden atamamıştı…
Ve görücü usulüyle ailelerinin yakın dostları olan Tüccar Fehmi’min oğlu Cemal talip olmuştu Feride’ye.Aileler anlaşmış ve iş karara bağlanmıştı.Feride ise sadece başını sallayarak olumlu cevap verdiğini göstermişti bu işe.Çok iyi biliyorduki, olumsuz cevap verse de değişen birşey olmayacakt zaten.Büyükler kararı verince ona laf söylemek düşmezdi. İçinde öyle büyük bir korku vardıki. Yürrpinde fırtınalar kopsada tek söz etmedi…
Feride’nin annesi,o akşam iş karara bağlanınca Cemal’e mutfak tarafına gelmesini rica etmişti.Yaşlı kadın çaresizlikten ne yapacağını bilemez halde, tülbentiyle gözyaşlarını silerken, genç adamın gözlerinin içine bakmış,ve insanın içini yakan bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. – “Oğul sende bir ana kuzusun.Feride de benim yaralı kuzumdur.Kendi güzel ama bahtı güzel yazılmamış garibimin.İlk evliliğinden çok çekti.Ne vücudundaki, ne yüreğindeki izler hiç geçmedi bu altı yıl içinde.Bir çiçekti benim kızım.Dalından koparıldı.Paramparça halde evimize geldi tekrar…Büyükler karar vermiş bu iş artık bitti.Kızım konuşamaz.Yaşadıkları onu çok etkilemiş.Dili tutulmuş.Bu sebeptrn hor görme onu.Sen düğünden sonra onu yurtdışına götürecekmişsin…Oğlum,senden tek isteğim kızımı sev… Sev…Sev ama incitmeden-“demişti.Cemal ise elinden geleni yapacağını söyleyip elini öptü yaşlı kadının…
Bir hafta sonra nikah ve düğün yapıldı.Ve düğünden sonra Feride ve Cemal Fransada’ki yeni hayatlarına doğru yola çıktılar…
Feride’nin annesi Fatma hanımın yüreğinde fırtınalar kopmaya başlamıştı daha kızından ayrılmasının ilk dakikalarında.Gömderdiği mektuplara arada bir cevaplar gelmesi, içinde ne fırtınalar koparmıltı yaşlı kadının.Ve böylrlikle tam üç yıl geçti aradan. Ve bir bayram sabahı kapıları çalındı.Fatma hanım kapıyı açtığında kızını hiç görmediği kadar mutlu bir halde karşısında görünce ne diyeceğini ne yapacağını bilememişti.Fransaya gönderdiği kızı gitmiş yerine gözleri ışıl ışıl parlayan biri gelmişti sanki..
Eşi Cemal’in işlerinden dolayı gelemediğini söylediğinde, konuşabildiğine öyle şaşırmıştı ki.Genç kadın hiç durmadan konuşuyor konuşuyordu… Dilinden ise eşi Cemal’i hiç ama düşürmüyordu…Cemalim derken kızının yüreğinin titrediğini hissetmişti defalarca Fatma hanım… Öyle merak etmiştiki nasıl bukadar değiştiğini. Ve sormuştu büyük bir merakla. Feride ise aynı heyecanla anlatmaya başlamıştı…
-“Fransaya gittiğimiz daha ilk günden beni öyle şaşırttıki Cemal.Resime ilgim olduğunu nereden öğrendiyse evin bir odasını bana ayırmış.Sırf rahat rafat resim yapabileyim diye.En güzel malzemeleri almış bana. …Anne bir insan bukadar dikkatli olamaz.Sizden benim hakkımda öğrendiği ne varsa ezberlemiş adeta.Parfüm kokusuna alerjim olduğu için eve gelen misafirleri tek tek uyarıyor. Aman parfüm sıkmayın diye…Desenli entari sevdiğimide öğrenmiş.Her ay en sevdiğim entarilerden, iki şehir uzaktaki bir terziye özel olarak yaptırırıp, dolabıma bırakıyor… Okumayı sevdiğim roman türlerinide öyle iyi öğrenmişki.Her hafta en sevdiğim kitapları alıp getiriyor bana.Ve sayamadığım, aklıma g3lmeyrn ennim için yaptığı okadar çok şey, okadar ince ayrıntılar varki. Zamanla anlattıkça küçğk dilini yutacaksın eminim. Bir insan eşine ancak bukadar değer verebilir.Anneğim çok mutluyum… Hayatımda hiç olmadığım kadar hemde… Üç gün sonra gelecek Cemalim…Onsuz üç gün nasıl geçer bilmiyorum anne.Şimdiden eşimi çok özledimYanında öyle huzurluyumki…Sanki srvgi kelepçesiyle bağlanmışız gibi birbirimize, yanından uzaklaşamıyorum-“demişti bu defa sevinç gözyaşları akıtarak.
Sonrada Cemal’in kendisine vermesi üzerine gönderdiği zarfı uzatmıştı annesi Fatma hanım’a… Annesi kızını böyle mutlu gördüğü için şaşkın bir halde aldı zarfı ve içindeki mektubu çıkardı.Damadının yazdığı mektupta gözyaşlatıyşa şu cümleleri okumuştu:-“Nasıl başaradığımı çok merak ediyorsunuz değil mi? Anneciğim sahiplenmek için kırıp incitmeye, korkutmaya gerek yoktur.Sevmek değer vermektir.Kızınıza sizin istediğinizden daha çok değer verdim… Şimdi kalplerimiz bir ömür boyu birbirimize ait.Size bir de sürprizim var.Zarfın içinde birde ultrason resmi var.İkiz torunlarınız olacak inşaallah…Feridem’e de bir sürprizim var.Ona üç gün dedim ama yarın sabah inşaallah evinizde olacağım…Sevmek sahip olmak değildir anneciğim. Sevmek değer vermektir… Değer verirseniz, sevdiğiniz zaten sizi sahiplenir… Ellerinizden öperim…DAMADINIZ CEMAL… -“
Yazar: Suat Özge
Sosyal Medyada Yazarı Takip Edin : Instagram – Youtube – Facebook
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...