Çocukken hep çok şımarık olduğumu söylerlerdi. Ailemden ve komşularımızdan “dur oğlum, sus oğlum, yavaş oğlum, otur oğlum, yeter oğlum.” Cümlelerini sıklıkla duyardım.
Kendime ait bir odam yoktu. Salondaki bir koltuğa oturduğum vakit “kalk ordan, misafir gelecek. Sen git dışarda oyuna.” Derlerdi.
Misafir demek benim için fırında pişen mis gibi kek kokusu idi.
O koltuktan kalkmak istemedem bile bir şekilde kaldırılırdım. Madem öyle dışarı çıkmadan bir parça kek yiyeyim, derdim. Ama annem “olmaz, bunları önce misafirler yiyecek. Sen sonra yersin.” Derdi.
Elimi bile sürdürmezdi. Kekin kokusu burnumda iken içim burulurdu. Ama kimseye belli etmezdim.
Misafir gelirdi. Annem onları süslü divanlarda ağırlarken, ben yer minderinin bir ucunda ilişirdim.
O zaman da “içeri git hadi, laf dinleme burada.” Derlerdi.
Onu yapma, bunu yapma uyarıları beynimi istila etmişken, içimde yer eden o boşluk duygusu ile baş etmeye çalışırdım. Kimse bilmezdi bunu.
İçimdeki ses “sen değersizsin. Seni kimse önemsemiyor. Senin ne istediğin kimsenin umrunda bile değil. Annen ve baban seni sevmiyorlar. Seni görmüyorlar bile. Varlığının bir amacı yok” diye bağırırdı.
Ayağımın altında dolaşıp durma, kes sesini konuşup durma, koşma, zıplama, şımarma, ağlama, dur, sus… taşlarının altında ezilirdim çoğu zaman.
Çocuktum, bilmezdim. Hep böyle olacak sanırdım.
Sonra büyüdüm. Kendi evimde bir yere ait olmadan, sağa sola savrularak, şımarık, yaramaz, edepsiz yaftaları ile kah düşüp, kah kalkarak…
Bir kez bile kabul görmeden, öylesine büyüdüm.
Baba oldum. Ve şimdi istiyorum ki, çocuğum doğduğu eve, ailesine ait olduğunu hissetsin. Ordan oraya savrulmasın. Kendisine ait, huzur bulduğu bir köşesi olsun. İçinde bizim koşulsuz sevgimizi, ilgimizi bulsun.
Alıntı
Kaynak:
Uzm. Havva Gündoğan ESER (Çocuk Gelişimi uzmanı, Aile danışmanı)
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...