Tatlı Dilli, güler yüzlü bir delikanlı bal satardı. Bu, öyle yakışıklı, öyle sevimli bir gençti ki, gönüller onun şeker gülüşünden yanar tutuşurdu.
Genç satıcı beli boğumlu bir şeker kamışını andırırdı. Sinekten çok müşterisi vardı. Öyle ki, hani zehir satsa, onun elinden olduktan sonra herkes bunu bal şerbeti diye içerdi.
Bir gün kaba saba bir adam, bu delikanlının satışını gördü, kazancını kıskandı. Ertesi gün kendisi de başında bal, yüzünde sirke, şehri dolaşmaya başladı. Bağıra çağıra, bir o yana, bir bu yana, mahalle arasında geziniyor, malını satmaya çalışıyordu. Fakat ne hikmetse, balına müşteri değil, tek sinek bile konmadı.
O gün eline hiç para geçmedi. Akşam olunca sıkıntı içinde evine döndü. Fena halde kızmıştı. Suratını cezadan korkan suçlular gibi asmış, kaşlarını bayramda zindanda kalan mahpuslar gibi çatmıştı.
Karısı ona şaka yollu şöyle söyledi: “Yüzü ekşi olanın balı acı olur!”
Çirkin huy, insanı Cehenneme götürür. Güzel huy ise Cennetten gelmiştir. Haydi altının gümüşün yok, bir tatlı dilin de mi yok! Irmak kenarından sıcak su iç de, ekşi yüzlünün elinden soğuk şerbet içme!
Benzer İçerikler
Güzellik Salonunuz İçin 5 Çarpıcı Kampanya Fikri!
Devamını Oku...
Hayalinizdeki Başbaşa Evlilik Teklifini Gerçekleştirin! Fikirler ve İpuçları
Devamını Oku...
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...