Arkadaşlar vaktiyle biz Hanefi Mezhebi’nin en önemli fıkıh kitaplarından biri olan Mülteka’yı okurken, av ve avcılık bahsinde şunları öğrendik. Avcı avını gördüğü zaman, besmeleyi çeker ve tetiğe basar.
Avı vurduğunu hissederse, köpeğine tüyo verir, köpek gider avı yakalayıp getirir. Avcının köpeğin avı nasıl getirdiğine bakması farzdır. Dudakları ile mi götürdü yoksa dişleri ile mi götürdü?
Eğer dudakları ile götürdü ise, onu sahibi için getirmiştir. Eğer dişledi ise, ona salyasını akıttı, kendi nefsi için tutuvermiştir. Eğer ısırdığı için hala ölmemişse, hemen orada besmele ile yeniden kesilir ve o zaman helaldir, sadece o ısırdığı yer kesilir köpeğe verilir.
Ama eğer ısırdığı için öldü ise, o zaman o murdardır yenmez”
“Şimdi ben size ne anlatıyorum?
Bulunduğumuz ve imtihan olunduğumuz makamlar ve imkânlar emanettir, bunları ısırarak salyamızı bunlara akıtıp murdar etmeyelim. Makamlar emanettir, bunlar gelip geçicidir. Bizim sahibimiz Rabbimiz ve davamız için kullanmamız gereken şeylerdir.
Bunları ısırarak, bunlara salyamızı karıştırarak, hem kendimizi helak ederiz, hem de peşimizden gelenleri, arkamızdakileri helak ederiz”
Prof.Dr Necmettin Erbakan
(29.10.1926 – 27.02.2011)
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...