En Komik Fıkralar

Güncel En Komik Fıkralar. Gülme garantili yerli ve yabancı fıkralardan seçmeler. Sizce en komik fıkra hangisi?

En Komik Fıkralar – Okursa Fıkrası

Antalya’da bir ilçeye kaymakam atanmış. Kaymakam yanına baş çavuşu alıp, köylülerle tanışmak üzere köy köy dolaşmaya başlamış.

Köyün birinde, yolda kucağında yeni doğan eşek sıpasıyla giden bir köylüyü görmüş..

Kaymakam baş çavuşa dönerek ‘köylüye biraz sataşayım’ demiş.

Baş çavuş kaymakamı uyarmış. ‘Bunlar lafta altta kalmazlar, dikkat edin’ dese de, Kaymakam ‘bir şey olmaz, ben yıllarca mektep okudum. Cahil bir köylü mü beni lafta yenecek’ demiş.

Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar.

– Kaymakam selam verip, ‘hemşerim, kucağına yavrunu da almışsın nereye böyle’ demiş.

• Köylü, bir kaymakama, bir de baş çavuşa bakmış; “sıpayı mektebe yazdırmaya gidiyorum, efendim, okursa kaymakam, okumazsa baş çavuş olsun” demiş..

En Komik Fıkralara devam ediyoruz. Sizce en komik fıkra hangisi?

Gavur Fıkrası

Bektaşi yatağa düşmüş. ölüm kesin, sabaha ya çıkar ya çıkmaz. papazı çağırtmış.

Papaz gelir gelmez sormuş: – Ne istiyorsun?

– Hristiyan olmak istiyorum.

Yatağın çevresindeki ahali şaşkın.

– Ne yapıyorsun ulan, kafayı mı üşüttün?

– Yoo.. demiş bektaşi, madem sonum geldi, bir müslüman eksileceğine bir gavur ölsün.

Uğursuz Fıkrası

Bektaşi bir gece sabaha kadar içip dostlarıyla muhabbet etmiş. sabahın ilk ışıklarıyla evine giderken, beraberindekilerle ava gitimekte olan padişah ile karşılaşmış. at üstündeki padişah, bektaşinin haline sinirlenmiş ama bir şey demeden yoluna devam etmiş.

Akşama kadar avda hiçbir şey vuramayan padişah, saraya dönünce yanındakilere,

“Sabah gördüğüm şu uğursuz bektaşiyi getirin bana!” diye emir vermiş.

Bektaşi bir süre sonra yaka paça padişahın karşısına çıkarılmış.

“bre uğursuz herif!” demiş padişah. “sabah senin o uğursuz suratını gördüm, akşama kadar hiç bir şey vuramadan saraya eli boş döndüm”

Sonra etrafındakilere dönüp; “vurun şunun kellesini” demiş.

Bektaşi hiç bozuntuya vermeden;

“Padişahım sabah ilk beni gördünüz ve bütün gün hiçbir şey vuramadan avdan döndünüz. ben de sabah ilk sizi gördüm ve şimdi kellem gidiyor! acaba hangimiz daha uğrusuzuz?”

5 Dolar Fıkrası

einstein uzun bir uçak yolculuğunda sıkılmış, yanındaki hintli yolcuya demiş ki

-bak şimdi ben sana soru sorayım, bilemezsen sen bana 5 dolar ver, aynı şekilde sen bana soru sor, bilemezsem ben sana 500 dolar vereyim” demiş.

Hintli şöyle bir düşünmüş, tamam demiş, sen başla.

Einstein, “ayın dünyaya uzaklığı tam olarak ne kadar” demiş. hintli cüzdanını çıkartmış, “buyurun demiş 5 dolarınız. şimdi demiş bende sıra”.

“Tepeye 3 bacaklı çıkıp 4 bacaklı inen şey nedir?” demiş. einstein şaşırmış, bilemiyorum demiş, buyurun 500 dolarınız.

Bu sefer einstein heyecanla sormuş, ” tepeye 3 bacaklı çıkıp 4 bacaklı inen şey nedir?”. hintli istifini bozmamış, çıkartmış cüzdanını, “buyurun demiş 5 dolarınız”.

Hıntıryan Efendi Fıkrası

Beyoğlunda, büyük bir mücevherat mağazasındayız. kapıda bir otomobil durdu. inen gayet temiz giyinmiş kibar bir adamdır. azametle içeri girdi, gözleri mağaza sahibi hıntıryan efendiyi aradı, buldu:

– Pırlanta olmak şartıyla bazı şeyler alacağım.

– Emredersiniz beyefendi.

Kutular açılıyor, pantantif, kolye, broş, yüzük, bilezik, küpe, çeşit çeşit mücevherat gözleri kamaştırarak birer ikişer meydana çıkıyor.

Zengin zat bir tahtada işi bitirme taraftarı, soruyor:

– Bunlara ne istiyorsunuz?

– Son fiyat 7777 lira…

– 7500 veriyorum kabul mü? olurdu, olmazdı, fakat neticede uyuştular.

Zengin zat, cebinden küçük bir defter çıkarıp bir iki satır yazı yazarak uşağı ile konağına gönderdi:
“azizem. kağıdı getirene 7500 lira ver!”

Uşak otomobile binip gider. beyefendi de mağazada hıntıryan efendinin ısmarladığı kahveyi içerek bekler.

Uşak yirmi dakika sonra 7500 lirayı hamil olarak gelir parayı beyefendiye teslim eder. sayarlar, tamam.

teşekkürler, minnetler arasında beyefendi otomobiline biner: gırrr…

Hıntıryan efendiye aynı akşam karısı merakla soruyordu:

– Kuzum, bugün benden 7500 lira aldırmışsın. pek çok ilazım idi?

(Kaynak : Ekşi Sözlük – 13 kanunu sani 1929 tarihli milliyet gazetesinden alıntıdır.)

Saatler Geri Alınacak (En Komik Fıkralar)

Günlerden bir gün temel tarladan dönmüş ve evinde istirahat ederken köyün camisinin megafonundan şöyle bir ses duyar:

– Herkesun dikkatine, ben saatçi dursun! bugün gece yarısından itibaren 1 saat geri alınacaktır.
temel bunu duyunca bir an heyecana kapılır, eli ayağa birbirine dolanır. evdeki 3 duvar saatini, 1 çalar saati, 2 kol saatini kaptığı gibi gece yarısı dursunun dükkanının önünde beklemeye başlar.
sabah olur. dursun dükkana gelir. bakar, temel kucağında saatlerle dükkan kapısında uyukluyordur. dursun:

– Ula temel, ha ne edeysun burda? daha horozlar ötmedu.

+ Saatler ha geri alunacak demeyeydun.

Dursun temel’e bakar ve söylenir:

– Ula temel, biz sadece 1 saat geri alacağuk.

Diğer en komik fıkralar için tıklayınız.

Son Kısa Fıkra…

Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş, son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ;

– Uy gözünü sevdigimin hakim beyi , yani şimdi bütün bu paralar benim oldu değil mi …..?