Lokman Hekim zamanın şifâcısıymış.
Dükkânında her türlü hastalığın devası olan ilaçlar varmış.
Hastalar içeri girdiklerinde hastalıklarına iyi gelecek olan ilaç şişesi sallanırmış.
Bir gün içeri birisi girmiş.
Ancak hiçbir şişe sallanmamış. Lokman Hekim bunun üzerine:
“Senin hastalığının çaresi yok öleceksin” demiş.
Adam ölümden kurtuluşun olmadığını öğrenince çok üzülmüş.
Her şeyini satmış. Yanına bir at yay ile ok ve av köpeği alarak dağlara çıkmış.
Vurduğu hayvanları yiyip yörüklerden yoğurt süt alarak yaşıyormuş.
Bu arada hastalığı da iyice artmış.
Bir ağacın altına gelmiş.
Atını bağlayıp köskelmiş.
O sırada bir yörük kadını bir tas sütü saylığa koymuş. Yılanların sütü sevdikleri bilinir.
Tasa yaklaşan bir yılan sütü içmiş sonra da zehirini süte kusmuş. Tas yemyeşil olmuş. Ağrıları iyice azan adam:
“Gidip şu zehiri içeyim de ölüp kurtulayım” diyerek zehirli sütü içmiş.
Bir süre sonra ishal olmuş ve kusmaya başlamış. Ancak oldukça hafiflediğini hissediyormuş.
Ölmek için içtiği zehirden sonra daha iyi olduğunu görmüş.
Gün geçtikçe iyileşmiş ve hastalığı tamamen geçmiş.
Lokman Hekim’e gidip “Sen bana öleceğimi söylemiştin.
Ama ölmedim” demiş.
Bunun üzerine Lokman:
“Ben sana ala ineğin sütünü nereden bulayım sütü yılana içirip nasıl tasa kusturayım.
Hastalığının çaresi vardı ama bu ilacı temin etmek zor olduğu için öyle dedim” diye cevap vermiş.
O gün bu gündür tas ve yılanın eczacılık ve tıp biliminin simgesi olması halk tarafından Lokman Hekim’e dayandırılır…
Alıntıdır.
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...