Harun Reşit, bir gün kıyafet değiştirip veziri ile birlikte halkı dolaşmaya çıkar. Bu dolaşma esnasında bahçesinde hurma fidanları diken bir ihtiyar görür. Harun Reşit, ihtiyara selam verdikten sora ona ne işle meşgul olduğunu sorar:
– Kolay gelsin! Bey amca, ne yapıyorsun böyle?
– Hurma fidanları dikiyorum evladım.
– Peki, bu diktiğin hurma fidanları ne zamana kadar büyür de meyve vermeye başlar?
– Kim bilir belki on, belki yirmi sene sonra yetişip meyve vermeye başlar.
– Peki, onların meyvelerini görebilecek misin?
– Bu yaşlı halimle belki göremem; ama bizden öncekilerin diktikleri ağaçların meyvelerini biz yedik. Biz de bizden sonrakilerin bunlardan istifade etmeleri için bu hurma fidanlarını dikiyoruz.
İhtiyar, çok güzel cevap vermiştir. Harun Reşit, bu güzel cevap üzerine ihtiyara bir kese altın verir. İhtiyar, Allah’a hamd eder ve ardından bir güzel cevap daha verir:
– Diktiğim ağaçlar hemen meyve verdi.
Bu söz üzerine Harun Reşit, ihtiyara bir kese altın daha verir. İhtiyar, Allah’a hamd ettikten sonra şöyle der:
– Herkesin diktiği meyve ağaçları yılda bir defa mahsul verir, benim diktiğim fidan hem hemen meyve verdi hem de seneden iki defa ürün vermeye başladı.
Herhangi bir çıkar gütmeden yapılan iyiliklerin ürünü bereketli olur.
Benzer İçerikler
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...
Pelet Nedir? Enerjinin Yeni Yüzü
Devamını Oku...
En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları
Devamını Oku...
Maliyeci Fıkrası
Devamını Oku...