Sene 1992, üniversite yılları. Anneannemin haç parasıyla zar zor bir bilgisayar kapatmışız ama printer’a para kalmamış.
Akşam vakti printer’i olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı alacağım. Ankara’da her kış olduğu gibi yerler yine buz.
Kayıp düşer de alete bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim. Daha iki dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi.
Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada bekledim. Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:
– O ne len ööle?
– Printer dedim. (Yanindaki öteki polise dönerek)
– Ecnebi oğlum bu.
Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. Güle güle manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola koyulduk.
500 metre kadar gittikten sonra şoför taksiyi kenara çekti, çünkü gülmekten arabayı kullanamıyordu.
Alıntı
Benzer İçerikler
Cilt bakımı reklam sözleriyle güzelliğini ön plana çıkar!
Devamını Oku...
Güzellik Salonunuz İçin 5 Çarpıcı Kampanya Fikri!
Devamını Oku...
Hayalinizdeki Başbaşa Evlilik Teklifini Gerçekleştirin! Fikirler ve İpuçları
Devamını Oku...
Vasi: Koruma ve Rehberliğin Anlamı
Devamını Oku...